Kadın Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları olarak 17 Ocak’ta çevrimiçi olarak bir araya gelip pandemi koşullarındaki deneyimlerimizi paylaştık. Hepimize çok iyi gelen bu toplantı yaptığımız saptamaları aşağıda özetledik. Önümüzdeki süreçte bizi beklediğini düşündüğümüz yeni çalışma düzenine dair taleplere ve itiraz edileceklere ancak kısa bir giriş yapabildik.Takip toplantıları ile devam edeceğiz.Toplantı çağrısı için sosyal medya hesaplarını izleyiniz!

SAPTAMALAR

Ev içi bakım sorumluluklarının artması :

– Okulların eve taşınması, okul yükümlülüğünü kadınların üstlenmesi,

– Temizlik, çocuk/yaşlı bakımı vb. işler ev hizmetleri çalışanı kadınlara delege edilirken bu işlerin pandemi koşullarında tamamen kadınlar üzerine yığılması,

– Hane halkının evde geçirdiği sürenin uzaması nedeniyle ev işlerinin artması (üç öğün yemek yapılması gibi)

– Erkeklerin sorumluluk almaması/verilmemesi, erkeklerle evde işbölümü mücadelesinin gerçekleşmemesi

– Erkeklerin de dahil olacağı eşitlik ilkesine dayalı politika üretilmesi gerekliliği

– 10 yaş altı çocuklu annelerin zorunlu evden çalıştırılması (kamuda).

– Erkeklerin ev ve çocukla ilgili yükümlülüklerden kurtulmak için ofiste çalışmayı yeğlemesi.

– Tek başına yaşayan kadınların evle ilgili tüm işleri tek başına, dışarı çıkma kısıtlamaları başlamadan ama mesai saatleri dışında yapmak zorunda kalması

İstihdam sorunları:

– Sigortasız çalıştırma, emeklilik kaynaklı hak kaybı

– Eksilen çalışanların yerine yeni istihdam yapılmaması, işverenlerin daha az kişiden daha çok iş beklentisine girmesi. Buna bağlı olarak çalışanların izin kullanabilme hakkının çalışma arkadaşlarının izinlerine, hatta aile düzenlerine fazlasıyla bağımlı hale gelmesi.

– Maaş, yemek, yol ücreti kesintisi

– Evden çalışmayla artan iletişim masraflarının çalışan tarafından karşılanması

Mesai kavramının bulanıklaşması:

– Sermayenin rahat hareket etmesi,

– Mesai kavramının bulanıklaşması, çok uzun ve tanımsız olması, işin hayatımızın her anına sızması

– İşten atılma tehdit/korkuları, pandemi koşullarında yeni iş bulamama kaygısı nedeniyle direnme olanaklarının azalması

– Zorunlu izin kullandırma ve aynı zamanda çalıştırma (Nisan-Ekim arası toplu izin kullandırılabilirken diğer zamanlarda da kullandırılması ve sadece haklı fesih hakkımız olması; birikmiş izinlerin kullandırılması)

– Evi yakın olanların gelmesi/uzak olanların gelmemesi vb. farklı uygulamalar

–  Pandemi koşullarında çocuklu ailelerin değişen rutinleri nedeniyle (erkene çekilen kreş çıkış saatleri gibi) bazı mesai kaçamaklarının yapılması gereği ve bunların işverenin mesai saatlerini uzatan uygulamalarına karşı direnci zayıflatması

Sağlık problemleri:

– Ekran başında ve ergonomik olmayan ev koşullarında uzun zaman geçirme kaynaklı problemler

– Bilgisayar, maus vb. kullanım kaynaklı el, bilek, kaslar, göz vb. ile ilgili sağlık sorunları yaşanması

– Depresyon, eve hapsolmuşluk duygusu

– Aynı anda hem bilgisayar kullanma, hem telefonla konuşma, hem de whatsapp vb. uygulamalardan gelen sorulara yanıt yetiştirmenin yarattığı stres

– İş yoğunluğu nedeniyle öğle yemeklerinin atlanması, sağlıksız gıdalarla geçiştirilmesi, sağlıksız beslenmeye bağlı şikayetlerin artması (demir eksikliği kaynaklı kronik yorgunluk gibi)

Dayanışma:

– Dayanışmanın kadınlar arasında beklenmesi ve gerçekleşmesi ancak bu durumun kadın çalışanlar aleyhine işlemesi (daha çok çalışma, çalışma saatlerinin belirsizliği, birbirimizi idare etme durumu [örneğin gündüz çocuk baktığı için işi geceye sarkan kadın arkadaşa mesai dışında destek olma], “nasılsa yapar” benzeri kişisel özelliklerin kullanılması vb.)

– Dayanışma politikasının/kültürünün işi yetiştirme/birbirimizin açığını kapatma vb. üzerinden değil “hayır” demek üzerinden oluşturulması ancak iş kaybı korkusu durumunda nasıl hareket edileceği; dayanışmanın sistemin açıklarını kapatır nitelikte işlemesi/işletilmesi, apolitikleşmesi, sorunun dayanışma değil yapısal olması durumu, bu hususun gündeme getirilmesi gerekliliği

TALEPLER

– Pandemi dönemi “esnek” çalışma ile ilgili olarak ilk elden ve kitlesel olarak deneyim kazanmamıza yaradı. Bu dönemde tanıştığımız bazı çalışma modellerinin kalıcı olacağı öngörüsüyle itiraz ve taleplerimizi tanımlamalıyız. Bunlar devlet, işveren, meslek örgütleri, birlikte yaşadığımız erkekler için ayrı ayrı tarif edilmeli.

– Evden çalışmanın kadın istihdamı üzerindeki uzun vadeli etkileri göz önüne alınmalı. Kısmen evden, kısmen ofiste çalışma gibi melez çalışma modellerinin hem kadın, hem de erkek çalışanlar için geçerli olmaması halinde kadınlar bundan zarar görecektir. Kadınların Batı’da yaygın olarak yarı-zamanlı çalışmasının ücret, iş olanakları, evdeki iş bölümü açısından yarattığı adaletsizlik biliniyor. Erkeklerin işe gittiği, kadınların ağırlıklı olarak evden çalıştığı bir istihdam modelinin de kadınlar açısından benzer sakıncaları olacağı beklenmeli.

– Küçük çocuklu kadınlara verilen evden çalışma hakkı babaları da kapsayacak şekilde genişletilmeli.

– İşe giderken yolda geçirilen zamanın toplam çalışma süresine dahil edilmesi talep edilmeli. (Pandemi döneminde evden çalışmanın olumlu yönleri arasında yolda zaman kaybetmeme ve yolda yorulmama yaygın olarak dile getirildi)

– Fazla ve zorla çalıştırmaya karşı mücadelenin kadın mücadelesinin gündemlerinden biri olması gerekir.

 

1 Yorum

  • Posted 21 Şubat 2021 00:58
    Paylaşan : GocmenKadinIsci

    Pandemide gocmen olmanin, saglik sisteminin isleyisini bilmedigin bir ulkede ne kadar da zor oldugunu anladim. Ozellikle pandeminin ilk aylarinda yogun bakim unitelerinde yogunluk yasanmaya basladiginda yurtdisinda yasayan pekcok arkadasimin hissettigi duygu da ayniymis: hastaneye dusmemeliyiz! Irkci politikacilarin da verdigi mesajlarin bunda buyuk etkisi var: “Yoğun bakımı Muhammed veya Fatmalar meşgul ediyor” diyen bir politikacinin oldugu yerde insan kendini pek de gocmen olarak guvende hissedemiyor.

GocmenKadinIsci için bir cevap yazın Cevabı iptal et